9 Temmuz 2012 Pazartesi

DÜŞ

Kimin fikriydi aşkı yürekte saklamak?
Ve kalpleri kiralık evlere benzetmek..

Kimin işi zordu ayrılıkta..
Veda edenin mi yoksa bir vedayı evlat edinenin mi?

Kimin yüzüne tükürmeliydi hayat,
Maske takanın mı yoksa o maskeyi indirenin mi?

Bir kadın kiminle sevişmeliydi,
Kime sarılmalıydı kolları ya da kimin koynunda olmalıydı,
Cebi paralının mı,
Yoksa uğrunda paralananın mı?

Kimdi dost..
Geçip giden yıllar mı,
Yoksa pastanın üzerinde söndürülen mumlar mı?

Ve neden eşit dilimlenmezdi acılar,
Gelen davetsiz misafir çoktu,ondan mı?

Kimdi Aşk,
Yanında olan mı terk etmemecesine,
Yoksa kalarak acıtan mı gitmemecesine?

Bir adam,
Bir kadını ölüm onları ayırana kadar mı sevmeliydi,
Yoksa kadın tutku bitince ölümü beklememelimiydi?

Adresler başka aldatmalar aynı değilmiydi?
Saatler ihaneti gösterdiyse gecenin geç vakitlerinin günahı neydi?

Severek ayrılma modasını ilk başlatan kimdi,
Kimin fikriydi sonsuza kadar dost kalmak?

Kimdi aşkını ilk kâğıtlara yazan..
Masumiyeti bir otel odasında bırakan kimdi?

Son gece son sigarayı içmek için sevişmek kâfimiydi?
Yoksa kapılar kapanınca ayak seslerini dinleyip ağlamak mı marifetti?

Giden kimdi,
Kalan kimindi?

Bu ayrılığı kim icad etti?

Ve geri dönmemeyi gidenlere, Kimler öğretti?

Hiç yorum yok:

Aslında güveneceğin hiçbir şey YOKMUŞ

Ama nasıl hissediyorum biliyor musun?  Şimdi böyle insanın hayatta güvendiği bazı şeyler vardır ya hani. Başı sıkışınca falan. Ne bi...